Diriliş, yani Cryonics. Anlamına baktığımızda, insan vücudunun donması ve bilinmeyen bir zamanda tekrar çözülmesi anlamına geliyor. Bu fikir ilk olarak 1930’larda yazılmış bir romanla ortaya çıktı. Bu fikri ilk uygulayan ülke Amerika Birleşik Devletleri oldu. İlk dondurulan kişi James Bedford adında bir psikologdur. Hastalığının tedavisi yoktu ve gelecekteki ilaçlarla iyileşebileceğini düşünerek donmak istedi.
Kanserden ölen bu psikoloğun bedeni donmuş ve hala dirilmemiştir. Cryo tüpte bekleme süresi yaklaşık 50 yıldır. “Alcor Ömrü Uzatma Vakfı” kurumunda korunmaktadır. Cryonics, James Bedford’un ölümden sonra donmasının sebebidir. Bedford resmi olarak ölmüş gibi görünse de, tıbbi olarak tamamen ölmediğini ve organlarının sağlam korunduğunu söyleyebiliriz. Bu işlem sadece cesetlere uygulanabilir. Yaşayan bir kişiye uygulandığında bu süreç ötenazi kapsamına girer. Daha önce ölmemiş bir kişiye asla dondurma yapılmamıştır ve kişinin buna gönüllü olması gerekir.
İnsanları Dondururken Aşamalar
İnsanları dondurmaktan bahsettik ama bu aşamalar neler?
- Önce kişinin vücudu buzla soğutulmaya başlanır.
- Vücuttaki kan göğüsten alınır.
- Kan pıhtılaşmasını önlemek için gliserol verilir.
- Verilen gliserol ile vücut ısısı -50 dereceye düşürülür.
- Daha sonra vücudu -196 derecede azot sıvısının olduğu yerlerde tutulur.
- İnsan vücudu donarken yukarıda gördüğümüz işlemler uygulanır.
Bunu kim yaptı?
Bu prosedürler çoğu insan için imkansız gibi görünse de, süreç başladığından beri yaklaşık 200-300 kişi donmuş durumda ve hala çözülmedi. Hayat sigortası yaptırır ve ödenmesi gereken tutarı ödersiniz. 1000’den fazla kişi bu iş için anlaşma imzaladı ve ödemeye başladı. Öldüğünüzde bu işlemin yapılmasını istediğinizi belirtiyorsunuz. Bu işlem başlangıçta yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’nde yapıldı, ancak şimdi dünyanın her yerinden müşteriler kabul ediliyor. İki tür dondurma işlemi vardır. İlk seçeneğiniz sadece kafanızı dondurmaktır.
İkinci seçenek, tüm vücudunuzu dondurabilmektir. Bu süreci uygulayan Türklerin bile olduğu biliniyor. Türk sayısının 15-20 kişi aralığında olduğu söyleniyor. Bedford, o zamanlar bilim adamları tarafından ücretsiz olarak dondurulmuştu, ancak bu süreç zamanla çok popülerlik kazandı ve büyük paralara mal olmaya başladı. Tüm vücut 200 bin dolara donmuş durumda. Sadece kafa dondurma ücreti 80 bin dolar. Kafayı dondurmak mantıksız görünebilir, ancak bu insanlar beyinlerindeki hafızanın ve bilginin bir robota aktarılabileceğine inanıyor.
Yapılan İlk Testler
Bu işlem ilk olarak Sovyet Bilim Adamları tarafından köpekler üzerinde yapıldı. Önce köpeğin kanının pıhtılaşmasını önlemek için ilaç verildi, ardından köpeğin nefesi kesildi ve ölmesi bekleniyordu. Köpek öldükten yaklaşık 10-15 dakika sonra suni solunum sistemi ve kan dolaşımı uygulandı. Köpek bu süreçlere tepki göstererek hayata geri döndü.
Ancak köpeğin beyin fonksiyonlarında değişiklikler ve hasarlar tespit edilmiştir. Başka bir deneyde, kafası vücudundan alınmış bir köpeğin hayatta kalıp kalamayacağını belirlemek için deneyler yapıldı. Köpeğin kafası vücudundan ayrılarak gerekli yapay kan dolaşımı ve solunum mekanizmaları bağlanır. Köpek bu prosedürlere tepki gösterdi, ancak bu sadece 1-2 saat sürdü ve öldü.
Bugün Ölü Diriliş Süreci
Dr Peter Rhee, bu teknikle ölüleri hayata döndürdüklerini ifade ederek 2014 yılında gündemdeydi. Yeni bir teknik geliştirdiklerini ve ölü olarak teşhis edilen kişilerin hayata döndüğünü ve deneyin hayvanlar üzerinde başarılı olduğunu söyledi. Ancak teknolojik gelişmelerin henüz insanları hayata geçirecek kadar ilerlemediği düşünülmektedir.
Ölü Diriliş Prosedürü
Bu yöntem, Sovyet dönemindeki deneylere dayanmaktadır. O dönemde yapılamayan oksijenden yoksun hücre ve dokuların zarar görmesini önlemek için yeni çalışmalar başlıyor. Ölü olarak teşhis edilen bedenler hemen soğutulur ve bu şekilde metabolizma hızları yavaşlar. Daha sonra kan vücuttan alınır. Kan pıhtılaşmasını önleyen serumlar enjekte edilir. Kan daha sonra vücuda geri verilir. Uygulamanın başarı oranı% 90 olup, kobay fare ve domuzlarına uygulanmıştır.
Çalışmalar tamamlandıktan sonra gerekli izinler alındığında insanlar üzerinde uygulanan deneylerin başarılı olacağı konusunda oldukça iddialılar. Bir başka ilginç yanı ise, Amerika dışında bir yerde ölürseniz, vücudunuzun gömülmemesi ve otopsi yapılmaması için isteğinize bağlı olarak size bir kolye veya bilezik veriliyor. Bu kolyede veya bileziğin üzerinde “otopsi yapıp gömmeyin” yazıyor. Dr. Rhee, bu prosedürü uygulamak için, ölen hastaya derhal müdahale edilmesi gerektiğini, birkaç saat sonra yöntemin işe yaramadığını söylüyor.
Diğer Görüşler
Bazı bilim adamları ise, insan bedenlerini dondurup hayata döndürmek yerine, bireylerin anılarındaki anılarını saklamayı ve robot sistemine aktarmayı mantıklı buluyor ve bunun üzerinde çalışıyorlar. İnsanları hayata döndürmenin imkansız olduğunu düşünen bilim adamları da var. İngiliz Barry Fuller, bu yöntemi organ nakillerinde organları tüplerde koruyarak kullanmanın daha faydalı olabileceğini belirtiyor. Dennis Kowalski’ye, “Bir insanın başına gelebilecek en kötü şeylerden biri donmaktır ve hayata geri dönmenin garantisi yoktur, ancak gömülürseniz, asla bilemezsiniz,” dedi.
Dondurma İşleminin Hukuki Boyutu
Ayrıca dondurma çalışmaları ve deneyleri ile ilgili ortaya çıkan bazı hukuki sorunlar da vardır. En yaygın sorun, dondurulacak kişilerin aileleriyle çatışmadır. Bu anlaşmazlıklar genellikle mahkemeye taşınır.
Türkiye’den olan müşteriler?
İlk isimlerden biri bu işleme imzalarını Türkiye Günü Kuban’dan atar. Güner Kuban, Çerkez Ethem’in yeğenidir. Öldükten sonra donma sürecine imza atan ilk Türklerden biriydi.